Başbakan Erdoğan, Kırgızistan Başbakanı İgor Chudınov ile Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen başbaşa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi ve soruları yanıtladı.
Erdoğan, ''Geçen hafta yaptığınız basın toplantısında, mevduata güvence konusunda hükümete yetki verilmesine ilişkin 'kriz ortamı yaratır' değerlendirmesi yapmıştınız. Dün Meclis'te bu yönde bir düzenleme yapıldı, bu yetki kullanılacak mı?'' sorusu üzerine şunları kaydetti:
MEVDUAT GARANTİSİ
Istanbul hasta refakatçisi
''Bir yanlış anlaşılma olmasın. Hükümete yetki verilmesi kriz meselesi, bir defa yanlış bir anlaşılma var. Bir defa biz hükümetiz. Nasıl olur da bizim alacağımız bir yetkinin krize sebep olacağını savunuruz, böyle bir şey olmaz. Böyle bir yetkiyi alıyorsak krizi ortadan kaldırmak veya krizi yönetmek için alırız. Nitekim de talep edişimizin altında yatan gerçek de budur. Bu kriz dönemini çok daha farklı çok daha olumlu istikamette yönetebilmek içindir.''
''MAKAS AÇIĞINI KAPATMAYA ÇALIŞAN BİR ÜLKEYİZ''
''Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile İhtiyati Stand-By konusunda yol alındığını söyledi sizin bu konuda şartlar olduğunu söylemiştiniz. Bu şartlar konusunda anlaşma sağlandı mı? sorusuna da Erdoğan şu yanıtı verdi:
KARŞILIKLI ÇIKAR OLMALI
''İkinci sorunuza gelince bununla ilgili olarak yine aynı şeyleri söylüyorum. IMF bu noktada karşılıklı çıkara dayalı olarak bir yaklaşım gösterecek olursa biz zaten varız. Daha önce de ifade ettiğim gibi biz IMF'ye karşı olumsuz bir tavrın içinde olan bir ülke veya bir yönetim değiliz. Ama dediğim gibi yine orada da söyledim, bizim ümüğümüzü sıkıp da 'Yatırımları durdur büyümeyi düşür ondan sonra bütçende şu kadar daha bunu aşağı indir' derse bu 'çalışma' demektir. Biz çalışan bir ülkeyiz, çalışan bir hükümetiz, çalışan bir yönetimiz. Dolayısıyla böyle bir anlaşmaya evet diyemeyiz. Yani bu konuda bütçede bizim bazı rezervlerimiz var. Bunu arkadaşlarım kendilerine söylemiş olması lazım. Maliye Bakanıma da gerekenleri söyledim zaten.
ÇOK DA İHTİYACIMIZ YOK
Aynı şekilde büyümede bizim hedeflerimiz var. Bir defa bu hedeflerin altına düşemeyiz dedik. Bunu da yine arkadaşlarım kendilerine ilettiler. Bunun yanında yatırımlardan bu çerçeve içerisinde zaten vazgeçemeyiz. Yatırımlarımıza da devam edeceğiz. Çünkü Türkiye büyüyen, kalkınan bir ülke. Yıllarca geri kalmışlığın bedelini ağır ödemiş bir ülke. Biz bu makas açığını bir defa kapatmaya çalışan bir ülkeyiz. Yani sen kalkıp da 'karayolları inşaatlarını durdur' diyecek olursan 'kusura bakma' deriz. Böyle bir şeye de mecbur değiliz. Biz kendi yağımızla kavrulmasını biliriz. Bu altyapı çalışmalarını da sürdüreceğiz. Üst yapıya yönelik çalışmalarımızı da sürdüreceğiz. Bu konuyla ilgili olarak da eğer IMF, bize bu sıkıntılı dönemde 'ben sizlere borç vermiyorum' derse vermeyebilir. Vermek zorunda da değil. Çok da ihtiyacımız yok. Bunu da özellikle söylemek isterim. Zira geçenlerde Merkez Bankası Başkanımız da bununla ilgili açıklamasını zaten yaptı. Ben de burada bunu yine özellikle ifade etmek istiyorum. Türkiye güvenli bir limandır.''
Kategori : POLİTİKA