Aydın kardeşlerin genç teğmenlerle "özel bir ders grubu" oluşturduğu ifade edildi. Kemal-Neriman Aydın kardeşler Ankara’da 1 Temmuz 2008 tarihinde düzenlen 6. dalga operasyonda gözaltına alınmış ve çıkarıldıkları İstanbul Adliyesi'nde tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
KOMUTANLARINI ERGEKENON'A İHBAR ETTİLER İDDİASI
Ergenekon terör örgütüne yönelik başlatılan 7. Dalga operasyonda Teğmenler Mehmet Ali Çelebi, Ankara’da görev yapan Hasan Hüseyin Uçar, Noyan Çalıkuşu, Önder Koç, Esen Mumcu ve Kara Harp Okulu öğrencisi Yaşar Tozkoparan gözaltına alındı.Teğmen Çelebi, Ankara’da, Teğmen Çalıkuşu Kırklareli’de, Teğmen Mumcu Hakkari’de, Teğmen Uçar’da Ankara’da görev yapıyor.
Gözaltındaki teğmenlerin bağlı oldukları birliklerdeki komutanları hakkındaki istihbari bilgileri Kemal Aydın ve kız kardeşi Neriman Aydın’a aktardığı onların bu bilgileri örgütün üst kademelerini ilettiği belirlendi. Teğmenlerden Mehmet Ali Çelebi’nin darbe planı yaptığı ve kamuoyuna yakında darbe olacağına dair söylentiler yaydığı ileri sürüldü.
Kara Harp Okulu öğrencisi Yaşar Tozkoparan ise Kemal ve Neriman Aydın kardeşlerin toplantıların katıldığı ve Harp Okulu’ndan örgüte eleman kazandırmaya çalıştığı ileri sürüldü. Aydın kardeşler sağlık sektörü seo le toplantı yapan diğer teğmenler ise Esen Mumcu, Hasan Hüseyin Uçar, Önder Koç.
ANKARA’DA “CİHAT” BÖLGELERİ OLUŞTURMUŞLAR
Gözaltında bulunan sivil kişiler arasında yer alan Süleyman Solmaz ve Kurtçe Bektaş’ın Teğmen Mehmet Ali Çelebi grubu ile irtibatlı olduğu, Hizbut Tahrir grubu içindeki sohbetlere düzenli olarak katıldığı katıldığı ve bu sohbetlerde topladığı istihbari bilgileri örgüte verdiği iddia edildi.
Süleyman Solmaz isimli zanlının eniştesi Mehmet Oğuz Kazancı'nın ise Ankara’nın çeşitli yerlerinde kendi aralarında “Cihat Bölgesi” dedikleri birimler oluşturduğu, Hizbut Tahrir örgütünde yetiştirilen elemanları bu bölgelere yerleştirildiği ileri sürüldü.
Gözaltındaki bir diğer isim Hazma Demir’in ise 6. dalgada tutuklanan Kemal Aydın’ın arsa işlerine ve illegal işlerine baktığı, bazı kişilerin fişlenmesi için istihbarat topladığı ileri sürüldü. Rıfat Yıldırım ve Rıza Demir isimli zanlıların da Hizbul Tahrir örgütünde düzenli olarak piknik ve toplantı gibi etkinlikleri düzenlediği, topladığı bilgileri Kurtçe Bektaş ve Süleyman Solmaz’a aktardığı iddia edildi. Diğer zanlı Mahmut Oğuz’un ise Hizbul Tahrir örgütüne elaman sağlamaya çalıştığı ileri sürüldü.
KİLİT İSİMLER TUTUKLANAN AYDIN KARDEŞLER
1 Temmuz 2008’de tutuklanan Kemal Aydın ve kardeşi Neriman Aydın ile Kuvayı Milliye Derneği Başkan Yardımcısı Ali Özoğlu, Harbiyelileri darbe için örgütlemekle suçlanmıştı. Aydın kardeşlere ve Özoğlu’na gözaltıları sırasında 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Harp Okulu öğrencileri ile temasları soruldu. Silahlı Kuvvetler içinde ayrı bir örgütlenme kurmaya çalıştığına dair soruya Aydın, “Benim ordu içerisinde ayrı bir örgütlenme amacım yoktur.” diye cevap verdi. Aydın, bir başka soru üzerine Noyan Çalıkuşu isimli subayı İzmir Selçuk’taki arkadaşı Metin Çıtrak aracılığıyla tanıdığını açıkladı. Kemal Aydın’ın kız kardeşi Neriman Aydın ise Kara Harp Okulu öğrencilerinin zaman zaman evlerine geldiğini belirterek şunları anlattı:
“Evimizdeki yoğunluğun misafirperverliğimiz dışında başka bir açıklaması yoktur. Harp Okulu dışında yeğenlerimizin okuldan arkadaşları da zaman zaman gidip gelirler. İnsani dürtülerle Harp Okulu öğrencilerinin mezuniyet sonrası da problemleriyle ilgileniyorum.”
HARBİYELİLERE ÇENGEL ATILMASI İDDİALARI İDDİAANAMEDE
Öte yandan Savcı Zekeriya Öz tarafından hazırlanan iddianamenin 117. sayfasında Ergenekon terör örgütünün genç Harbiyelilere çengel atması net bir şekilde anlatılıyor. İddianamede bu konu şöyle anlatılıyor:
"Örgütsel dokümanlarda belirtildiği gibi örgütün en çok önem verdiği ve sızmaya çalıştığı kurumlardan birisinin Türk Silahlı Kuvvetleri olduğu, bu nedenle halen gizli bir şekilde bu faaliyetlerini sürdürdüğü, hatta bu faaliyetlerini Karargah Evleri şeklinde adlandırarak özellikle harp okullarında bulunan subaylar ve öğrencilerle ilgilendikleri, bunların yanı sıra halen görevde olan bazı Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile ilişki içerisinde oldukları, bu ilişkileri sayesinde birçok kişinin askerlikle ilgili problemlerini çözdükleri ve istedikleri yerlerde askerlik yapmalarını sağladıkları, ayrıca bu ilişkileri örgütün farklı amaç ve hedefleri için kullandıkları anlaşılmıştır"
Yine iddianamenin 121. sayfasında karargah evleri yapılanması konusunda Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nın soruşturma başlattığı şu şekilde anlatılıyor:
"İşçi Partisinden elde edilen İşçi Partisi Karargahevleri yapılanmasıyla alakalı Mit müsteşarlığınca hazırlanan çok gizli belge içeriğinde ERGENEKON terör örgütünün sivil yapılanması içinde yer alan Teori Tasarım ve Planlama Daire Başkanlığı içinde görevli bulunan İşçi Partisi genel başkanı şüpheli Doğu PERİNÇEK'in partisini de bu gizli yapılanmanın metodlarmı ve geliştirilmesini nasıl yaptığını ayrıntılı olarak anlatmaktadır. Çok gizli ibareli ve Genel Kurmay Başkanlığına gönderilen karargah evleriyle alakalı MİT müsteşarlığının yazısının İşçi Partisi genel merkezinde Doğu PERİNÇEK'in odasmda bulunması da ERGENEKON terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri içinde gizli yapılanmasını sürdürdüğünü ve raporun İşçi Partisi'nden çıkması da örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri içinde çok önemli mevkilere kadar sızdığını göstermektedir. Çünkü MİT Müsteşarlığının yapmış olduğu tüm çalışmaları mahiyeti itibariyle gizli olduğu, ayrıca mevcut raporunda Çok Gizli ibaresi taşınması da bu belgenin çok önemli ve hassas olduğunu göstermekte olup, böyle bir belgenin muhatapların eline geçmesi de gizli kadrolaşma eylem ve fiillerinin boyutlarını açıkça göstermektedir.
Ayrıca bu konuda Genel Kurmay Başkanlığı savcılığından gelen 02.06.2008 tarihli cevabi yazıda, Genel Kurmay Başkanlığınca İşçi Partisi Karargah Evleriyle alakalı doküman için Hv. Kuv. As.Savcılığına soruşturma talimatının verildiği belirtilmiş olup, ERGENEKON terör örgütünün sızma süreçlerine ilişkin soruşturmanın Genel Kurmay Başkanlığı askeri savcılığınca da devam ettiği anlaşılmaktadır"
Kategori : GÜNCEL