Doç. Dr. İsmail Apak, migren hastalığının sosyo ekonomik durumları yüksek kişilerde daha sık görüldüğünü söyledi.
Diyarbakır Nöron Tıp Dal Merkezi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. İsmail Apak AA muhabirine, migrenin zaman zaman kafanın bir yarısında meydana gelen ve 4 ile 24 saat arasında süren şiddetli baş ağrısı olduğunu belirterek, hastaların zaman zaman migreni oluşan diğer baş ağrılarıyla karıştırdığını bildirdi.
Beyindeki damarların genişleyip daralması olan migrenin 8 yaşında da başlayabileceğini ve 45-50 yaşına kadar sürebileceğini bildiren Doç. Dr. Apak, migren hastalığının ka seo dınlarda görülme oranın erkeklerden daha fazla olduğunu kaydetti.
Hastalığın kişide bunaltıya neden olduğu ve ışık ile gürültüden kaçma isteği yarattığını ifade eden Doç. Dr. Apak, şöyle dedi:
''Migren genetik özelliği de olan bir baş ağrısı şeklidir. Kesin tedavisi olmayan rahatsızlığı, kriz döneminde hafif veya ağrıyı atlatmak ya da krizin sık sık gelmemesi için tedavi veriliyor. Kadınlarda migren menopozun ardından sona eriyor. Stres, migrenin tetikleyici unsurudur. Yoğun stres altında kalan kişilerde migren sık görülüyor. Kadınlarda adet dönemlerinde ortaya çıkabiliyor. Migrenin sosyo ekonomik durumu yüksek kişilerde görülme oranı çok daha fazla. Çünkü bu kişiler iş yaşamı nedeniyle daha çok stres yaşıyor. Bir kadının hem iş hayatında çalışması hem de evde ev işleriyle uğraşmasını örnek verebiliriz. Yoksul kişilerde daha az görülüyor. Çünkü yoksul kişiler, iş hayatında yaşanan stresten uzak kalıyor. Bu nedenle migren rahatsızlığı olan kişilerin stresin daha az olduğu ortamlarda bulunmalarında büyük yarar var.''
Doç. Dr. İsmail Apak, açlık ve uykusuzluğun migreni çok şiddetli tetiklediğini bu nedenle hastanın aç ve uykusuz kalmamaya özen göstermesini isteyerek, ''Migreni olan kişiler kırmızı şarap, soslu gıdalar, çikolata, sigara, çay, kahve, çerez ile yağlı gıdalardan uzak durmalıdır. Migren bazı hastalarda geçici felç ve görme kayıplarına da yol açabiliyor'' diye konuştu.
YOKSULDA ''GERİLİM TİPİ'' BAŞ AĞRISI OLUŞUYOR
Doç. Dr. Apak, kendilerine baş ağrısı şikayetiyle gelen hastaların yüzde 80'nin de ''gerilim tipi'' baş ağrısı olduğunu bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu baş ağrılarının nedeni ekonomik sıkıntı nedeniyle bulundukları ortamdan kaynaklanıyor. Kişinin yaşadığı günlük sıkıntılar baş ağrısına neden oluyor. Maddi yetersizliğin yol açtığı aile içi geçimsizlikler, gerilim tipi baş ağrılarının oluşumunu sağlıyor. Bu ağrıların oluşmaması için kişinin yaşadığı sıkıntılardan kurtulması lazım. Ancak bu da kolay bir durum olmadığı için kişi baş ağrılarını yaşamaya devam ediyor. Bu nedenle tedavi sadece hekim ile ilgili kalmıyor. Hekimi aşan bir durum da ortaya çıkıyor.''
Kategori : GÜNCEL