-
By Seo Uzmanı
- 18.09.2024 22:12:16
İNTERNETHABER-ÖZEL
ANKARA- TBMM, Uyuşturucu Araştırma Komisyonu’nun önceki günkü konuğu AB EMCDDA (Avrupa Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) Başkanı Alexis Goosdeel’di. Uyuşturucunun terörle bağlantısı bulunduğu, PKK’nın finans kaynağının uyuşturucu kaçakçılığı olduğunun anlatıldığı ve bu konuda AB nezdinde yardımcı olup olamayacağının sorulduğu Goosdeel, “Beni çağırdığınız gibi Europort’un temsilcilerini çağırıp, bu bilgileri anlatın. AB’nin terörle mücadele birimidir. Komisyonunuz bu konuda bilgi verirse, PKK’nın finans kaynağının kesilmesi için size katkı yapacaklardır” dedi.
Komisyonun CHP’li üyesi Canan Arıtman, “PKK’nın uyuşturucudan elde ettiği paralarına el konulmasını sağlamak amacıyla Europort’u çağırıp, bilgilendirelim” diye öneri yaptı. Ancak komisyonun AKP’li Başkanı Necdet Ünüvar, bu öneriyi ‘Zaman yok. Haftaya komisyonun çalışmalarını bitiriyoruz” diyerek ret etti.
AKDAĞ NİYE GELMEDİ?
Komisyonun sondan bir önceki toplantısına sadece Başkan Ünüvar, best hair transplant in turkey Canan Arıtman ve Reşat Doğru’nun katıldığı, diğer üyelerin sadece imza atmak için komisyona uğradığı da ileri sürüldü.
Komisyon toplantısında CHP’li üye Arıtman, önceki yasama döneminde Sağlık, Milli Eğitim ve İçişleri Bakanlarının komisyona çağrılmasına ilişkin önerilerini hatırlattı. Başkan Ünüvar, bu bakanlardan sadece Sağlık Bakanı Akdağ’ı çağırabildiğini belirterek, Akdağ’ın komisyon toplantısına katılmaktan son dakikada vazgeçtiğini de bildirdi.
Üyelerin Bakanın neden gelmediğine ilişkin sorularına; “Bakan Akdağ'a komisyonun CHP’li üyelerinin kendisine yönelik sert eleştirilerde bulunacağı ve bunu basına yansıtacakları” endişesiyle komisyona bilgi vermeye gelmediği bildirildi. CHP’li üyeler, “Bakan gelsin. Bu konu partiler üstü bir konu. Söz kendisini sıkıştırmayız” diye söz vermelerine karşın, Ünüvar, bakanları çağırmayacağını söyledi.
RAPORDAN HABER YOK
Bu konuşmalardan sonra Lizbon’dan gelen AB EMCDDA (Avrupa Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) Başkanı Alexis Goosdeel komisyona bilgi verdi. Goosdeel kuruluşun görev alanının “AB’ye ye güvenilir bilgi sağlamak. İstatistiksel bilgi ve çalışma yapmak. Ülkelerdeki durumları tespit etmek,yasal çerçeve hazırlanması için yardımcı olmak, ülkelerin uyuşturucu ile mücadele için politika üretmesine katkıda bulunmak” olduğunu anlattı. Her yıl Avrupa Uyuşturucu Raporu yayınladıklarını da anlatan Goosdeel, 2007 raporununu TBMM’ye ve komisyona ulaşmamasına şaşırdı. Goosdeel, söz konusu raporda Türkiye’nin bulunmadığını da söyledi.
TÜRKİYE NİYE YOK
Komisyon üyelerinin raporda Türkiye’nin neden yer almadığı sorusuna yanıt veren Goosdeel, “Çünkü, Türkiye ile ilgili güvenilir, istatistiksel bilgi yok. Türkiye’den sağlıklı güvenilir bilgi edinemiyoruz. Örneğin Türkiye bize yıllık rapor veriyor bu konuda. Verilen ilk raporda ‘uyuşturucudan bir kişi öldü’ dediler. Biz bunu inandırıcı bulmadık. Geçen yıl ‘50 kişi öldü’ dediler. Buna da inanmadık. Türkiye 75 milyon ve gerçek rakamların bunun üzerinde olduğunu biliyoruz. Ayrıca Türk yetkililerin raporu verirken yayınlama şartı ile verdiler” dedi.
YUNANLI AZ İÇİYOR
Goosdeel, Esrar (Kanabis) kullanımı ile ilgili bilgiler de verdi. AB ortalamasının 15/34 yaş arası olduğunu ve kullanım oranının yüzde 15 düzeylerinde saptandığını anlatan AB uzmanı,
“En fazla kullanım ABD’de ve Çek Cumhuriyeti’nde görülüyor. Buralarda oran yüzde 20’leri aşmış durumda.yani neredeyse her 4 kişiden biri kullanıyor. En az kullanım Yunanistan’da yüzde 3.5-4 civarında” diye konuştu.
TÜRKLER İSTATİSTİK İSTEMİYOR
Goosdeel’e, ESPAD (ülkelerde lise çağı uyuşturcuu araştırması) ile ilgili soru da soruldu. Türkiye’nin 2003’te yaptığı ancak 5 yıl (2007) sonra ikincisini yapmadığı bu araştırmanın, yapılmaması ile ilgili Milil Eğitim Bakanlığı yetkililerinin Bumerang etkisini gerekçe gösterdikleri anlatıldı. Çocuklara uyuşturcu sorulması halinde teşvik edici olabileceği yolundaki bu yoruma katılmadığını anlatan Goosdeel, ESPAD araştırmasının mutlaka yapılması gerektiğini söyledi. Goosdeel, şunları söyledi:
TÜRK AKLI FARKLI
“Bu araştırma 38 ülkede yapılıyor. Ama türkiye’de yapılmıyor. Türk yetkililerini ikna edebilmek için 2 defa bu kuruluşun temsilcisi ile bu yıl iki defa Türkiye’ye geldim. ‘Bumerang etkisi yoktur, yapın’ dedim. Ama sizin yetkililer ‘Türk aklı mantığı farklı çalışır’ diye yanıt verip kabul etmediler. Politik risk taşıdığını biliyoruz. Hükümetin çekinceleri politik, istemiyorlarsa bu onların istemediği anlamına gelir. Bir şey yapamayız”
Kategori : GÜNCEL
